Thursday, May 7, 2009

Kucuk parlak his topcuklari...



         Kucukken ne istedigini bilen bir cocuktum. Mavi mi, sari mi denildiginde "Pembe" diyebilirdim yani..Yada "Muz mu, mandalina mi?" dendiginde "Mandalina" derdim. Arkadas secme konusunda da baya iyiydim acikcasi, hala da bu konuda olan hislerime cok guvenirim. Bir insanla 5 dakika zaman gecireyim, hemen iyi arkadas olup olamiyacagimi anlayan biriyimdir. Insanin hayatta her hangi birsey secerken hissettigi "titresimler" cok ilginc aslinda. Mesela neden ben kuccukken hep pembeyi secmisimdir? Bu ogrenilmis bi secilme midir, yoksa pembe benim icin bir sey ifade ediyor mudur? Yada neden 3 yasimdaki en iyi arkadasim "Pelin" mis de "Yaprak" degilmis. Bu tamamen insanin yetistirilmesiyle alakali midir yoksa icimde bir yerde parlayan kucuk his topcuklarinin renkleri Pelin'in his topcuklariyla ayni renkte mi mesela? 
         Aslinda biraz da ikisinin karisimi diye dusunuyorum. Insan kendi yetistigi cevrenin fikrinde secimlerde bulunurken yada ayni telden calan insanlarla birlikte olurken, bir yandan da icimizdeki kucuk his topcuklari bu kisinin veya fikrin dogru olup olmadigina o anda karar verebiliyorlar. Ozellikle mantiginizi geriye attiginizda bi his topcuklari kendilerini daha da belli etme eyleminde bulunurlar. Simdi size bunu iki ornekle aciklayayim...

        Dun aksam metroda basima hafif travmatik bi olay geldi. Benim genelde koruyucu meleklerim genellikle (annemin dualari sayesinde!) etrafimda dolasip beni soguk ve karanlik dunyadan korurken, dun aksam melekler ve ben hafiften soka ugradik! Allahtan yine beni yanliz birakmadilar, ama yine de insanin etkilenmemesi ve olayi yeniden dusunmemesi elde degil. Fazla uzatmadan konuya geciyorum hemen, gecenin bir vakti yine okuldan donuyordum dun aksam...Saat 1 - 1:30 sulariydi, ama New York biliyorsunuz uyumayan sehir, o nedenle sokakta ve metro da tek tuk de olsa insanlar vardi. New York da en sevdigim seylerden biri de sokak muzisyenleridir. Bu konuya sonradan deginecegim ama dun aksam ki saksafoncu adama deginmesem olmaz. Genelde ben dilencilere para vermeyen bir insanimdir, hem ogrenci oldugumdan, hem de annem zaten yeterince dilenciye para dagittigindan. Ama dun gece, o saksafon calamayan adama icimden cikarip butun parami vermek geldi. Dedim ya hani su icimizdeki his topcuklarinin bir seyin bir sekilde yapilmasini hissettigi gibi. Sadece 5 dolar verdim kendisine, ama o kadar vermek bile beni memnun etti. O zamandan basladi zaten icimdeki kucuk parlayan toplarin etrafa daha duyarli olmasi. Uzun bir bekleyisten sonra metro geldi. Kapilar acildi, karsimda benim yaslarimda yada biraz daha kucuk bir erkek etrafa pis pis bakarak oturuyordu. Icimdeki parlayan toplar bir anda mora donduler "Umarim bu cocukla bu vagonda yanliz degilimdir" diye dusundurttuler beni. Sonra iceri girdim, baktim bir suru insan var. Gittim, cocugun karsisina oturmamaya ozen gostererek, kendime ortalarda bir yer sectim. Metro "Local" gidiyordu, haliyle onumde bi 20-30 dakikalik bir yolculuk vardi. Cocuk bir sure sonra kalkti, beni gecip biraz ilerde subway mape bakti, sonra geldi benim karsima oturdu. Ben tabii hicbir sekilde kendisine bakmamaya calisiyordum. Icimdeki parlayan toplarda yavas yavas siyaha donusmeye baslamisti zaten. Bir sure sonra cocugun hafif hafif bi isler karistirdigini fark ettim, soyle gozlerimi kaydirmamla karnima yumruk yemis gibi oldum resmen. Cocuk cikarmis cinsel organiyla oynuyordu. Vagonda yaklasik bi 10-15 kisi vardi, birsey yapmasi soz konusu degildi, muhtemelen kendi capinda sapik bir insandi ama yine de beni cok rahatsiz etti. Ben de once cantami karistirdim, sonra gittim subway mape baktim, oteki kapi tarafina gecip oturdum. Ben kalktiktan sonraki durakta cocuk indi zaten, bir an icimden ya yanimdaki kapidan geri binip gelip yanima oturursa diye gecti. Ama sonra cocuk gitti allahtan. Bu arada vagonun bana uzak tarafinda bir cocuk beni kesiyordu, ama o anda kendimi o cocuga accayip yakin hissettim, karsimdakinden sonra. Benim indigim durakta indi o beni kesen cocuk, karnimda hala bir agri vardi gordugum olay karsisinda. Sonra aklima bu olayin benzerini 5-6 yaslarimdayken yasadigim ama cocuk oldugum icin pek farkina varmadigim geldi. Halbuki o zaman da o kucuk parlak his topcuklari beni ve benden 2-3 yas kucuk bir arkadasimi resmen kimse fark etmeden apartmanda tecavuze ugrama riskinden kurtarmisti. Aslinda gazete hep kucukken cinsel tacize ugramis insanlari okuyunca uzulurum, kimsenin basina gelmesin diye. Cok sukur benim basima travmatik hicbir olay gelmedi, ama simdi fark ediyorum ki etraf cinsel sapiklarla dolu ve hemen herkesin boyle bir hikayesi var. Cok uzucu... Hem kucuk kizlar, hem onlarin ebeveynleri, hem gelicekteki sevgilileri, esleri icin. 
Allahtan hepimizin icinde o kucuk parlak toplardan var, bir de insanlar onlara daha cok kulak vermeye baslasalar!

       Ama her zaman kotu degil tabii ki hayat. Mesela bugun yine parlak toplarim sayesinde benimle Cin'e gidicek olan gruptan Sile'li bir kizla tanistim, ve icimdeki toplar hemen pembe olup "Sen bu kizi seversin cok!" dediler. Hemen kendisine ayni odada kalmayi teklif ettim, o da kabul etti! Cok sevindim cunku sikici biriyle kalmak istemiyordum, hem de kizin portfoliosuna baktim benimkine cok benzeyen animasyonlari var! Parlak toplar hemen kirmiziya donustu bu sefer heycandan, Cin guzel gecicek bence! :)
     

No comments:

Post a Comment