Sunday, June 27, 2010

Ordan burdan surdan

Ay basim karman corman, ruya gorur gibi konudan konuya atliyorum o yuzden bir turlu yazmayi beceremedim.

Amaa, bi yerden baslamak gerekirse acikcasi hayatim son 5 yildir hic bu kadar siradan olmamisti. Ben ki surekli basina bir seyler gelen insanim 1.5 aydir ev-ofis-taksim arasinda ilginc hicbiseyle karsilasmadim. Su gecenlerde taksim'de dama cikip, intihar eden adam haric tabii. Cok ilgincti. Hic kimseyi olumun bu kadar ucunda gormemistimm. Cansinlarlaydik zaten hemen kactik ordan. Koseyi doner donmez, yavas yavas binanin etrafinda cember olusturmaya baslamis insanlardan bir nefes tutma sesi cikti. Boyle "Hiiiii!" seklinde biseydi, orda zaten adamin atladigini anladik, 2-3 saniye sonra da asfalta dustugunde cikan ses yukseldi "pof!" diye. Icim bi garip oldu..Dunyadan bir ruh daha eksildi ama orda, bize 20 metre uzaklikta gerceklesti bu olay. Hayat bu kadar mi ucuz diye dusundum bir an. Ole, atliyorsun, hooop bitiyor. Oyun gibi mi degil mi orasi da mechul. Bu bitince bir yenisi baslar mi ki?

Atlayip gitmeyi de dusunuyorum aslinda. Su projelerimi bitireyim, aliim bi ucak bileti kacip gideyim diyorum. Seytan diyor ki soyleme kimseye gidecegini, hoop git. Gittigin yerden ara aileni, hic para mara da sorma biraz surun bakalim gecinebiliyor musun! Bence ben gecinirim ama beklentilerimi biraz daha dusurmem lazim. Cok istiyorum hem kendimden, hem hayattan. Yavas yavas olucak hepsi insallah! Umutluyum, mutluyum.

Bugunlerde aklim hep eskilerde. Yarim kalmis seylerde. Cok ilginc boyle yarim kalmis seyler benim kalbimden hic gitmiyorlar. Ancak bir sekilde tamamlandiklarinda kesin olarak unutuyorum. Bu 02 meselesini de tamamlasak mi diye dusunuyorum ama nasil tamamlanicak tabii bir de o var. Kader kismet.. icimde bu konuyla ilgili ilginc hisler olustu bugun. Bilmiyorum olur mu olmaz mi ama cok "olur" gibi hissettim. Haaaydi hayirlisiii!!!

Simdilik bu kadar. Bir de Pucca nin kitabina bayildim. 1 gunde okudum bitti! Insallah benimki de oyle akici olur.

Wednesday, June 23, 2010

Yagmur!


Stamboul Rain
Originally uploaded by bhikku
Istanbul'da, (daha spesifik olmak gerekirse Anadolu yakasinda) muthiss bir yagmur hakimdi. Boyle ayni New York'takiler gibi sangur-sungur yagan bir yagmur. Ben yukarda kendi islerimle ugrasiyorum tabii. Bilgisayar basinda, animasyon icin abidik gubidik sesler cikarmaya calisiyorum. Bir yerlerden de su sesi geliyor saldur suldur. Diyorum, ya yagmur yagiyor heralde ondan boyle muthis bir su sesi duyuyorum! Sonra dedim, ben bir bu sesi takip edeyim. Kulaga cok fazla gelmeye basladi. Asagi indim bir baktim, banyonun havalandirmasindan iceri fosur fosur sular akiyor. Kendimi bir an Titanik'te hissettim walla. Banyonun yeri zaten gol olmus, vicik vicik. Attim butun temizlik bezlerini yere, silmeye basladim. Anneanneme de seslendim arada, o da geldi yardima. Ilk defa (yada uzun zamandan beri ilk defa diyim) ne kadar akilli kadin oldugunu fark ettim tontisimin. Su havalandirmanin uzerine havlu serelim de sular etrafa giymesin hepsi kovaya aksin, dedi. Walla serebildigimiz kadar serdik. Annane tabi telaslarda, sanirsiniz ki butun alt kati su basicakmis gibi bir havaya girdi hemen. Buzdolabinin fisini cekelim, kapi girislerine halilari serelim disarilara cikmasin su! filan diye hemen savas zamanindan kalma kivrak zekasini ortaya atti. Dediklerini yaptik tabii, fosur fosur su akiyor belli mi olur! Bakarsin gece de yagar. Biz onelemimizi aldik neme lazim. Sonra tontis dualara basladi tabii, Ahh Allahim yagdir diye dua ediyorduk, simdi durdur diye ediyoruz! dedi. Zaten cok kalmadi, yaz yagmuru belli ki. 3 saatte gecti gitti, gunes acti tabii. Benim bugunku program alt ust oldu biraz ama Welcome to Turkey oldum! New York'ta da ayni boyle yagar, gunes acar, o sular 1 saate kalmaz yok olurdu. Ahh ahh!! Hala aklim baska ulkelerde!!

Friday, June 11, 2010

Son 5 seneden ogrendiklerim! // Things I've learned during past 5 years!

2008 - New York - New School's FD dorm - Just before christmas!


-Dunyada daha iyi yasanilan bir yer yokmus. Insan mutlu oldugu yerde, ani yasamayi ogrenirse en iyi yasayabilirmis.

-Mezun olduktan sonra nerede olursa olsun, dunyada is bulmak (maalesef) kolay degilmis ama insan cok calisirsa iyi bir is bulurmus.

-Herkesin kendine gore sorunlari varmis. Insan sorunlarini hedeflerinin onune engel koymazsa mutlu olabilirmis.

-Mutluluk goreceli bir kavrammis. Bazisi herseyi olsa da mutlu olamazmis, bazisi elindeki hicbirseyle mutlu olmayi bilirmis. Bardagin hep dolu tarafini gormek marifetmis.

-Yetenek diye bir sey yokmus, tutkuyla bikip usanmadan calismanin adi yetenek olmus!

-Istemek yetmiyormus! Cok istemek ve istedigini gidip almasini bilmek/aramak/arastirmak/bulmak makbulmus.

-Disarinin hic susmayan sesleri arasinda, icinizdeki sese kulak verip, ona guvenebilmek onemliymis.

-Kimse kimseden ustun/akilli degilmis, en cok bilen, en az bildigini de bilirmis!

-Insan her gun yeni bir sey ogrenmeliymis!

-"Yapamazsin!" denileni yapmanin verdigi haz gibisi yokmus.


//


-There's no better place or city to live on this planet. If we can learn to live the moment and be happy, we can live the best in anywhere.

-It's not easy to find a job no matter where you are, but if you work hard you'll eventually find one.

-Everyone has problems (believe me!). One should not use their problems as an excuse for not achieving their dreams.

-Happiness is relative. It's not related with what we have or haven't, but rather it depends on our perspectives in life. Seeing the full side of the glass is always a feat!

-There's no such thing as "talent"! Talent is what people call "working hard with passion"!

-Wanting is not enough! The important thing is to "really want" something and find a way to get it!

-It's important to listen to your heart while people are shouting outside!!

-No one's better/smarter than anyone! (ok real genious people are not in this category! ) The one who knows the most is the one who knows that he doesnt know anything!

-Everyone should learn something new everyday!!

-The best thing in this world is to achieve things that people think you can't!


Don't worry be happy! :)

Tanri ile Takas


"Yapmak istediginden emin misin?" diye sordu Tanri. Karsisinda duran 12-13 yaslarindaki kiz pazarlik yapmak icin cok kucuk gorunuyordu. Musterileri genelde ellisinin ustunde, hayatinin yarisini gecirmis orta yasli insanlar olurdu.

Gozlerini yere dikmis dusunuyordu kiz simdi. "Yanaklarinin pembeligine ragmen, pek de celimsiz gorunuyor!" diye dusundu. Onun yasindaki kizlar genelde biraz daha toplu olurlardi. Kiz son iki dakikadir hipnotize olmus gibi baktigi parlak mavi tastan gozlerini kirpistirarak cektikten sonra Tanri'nin gozlerinin icine dikti gozlerini. Ne de guzel kahverengi gozleri vardi kizin...Insanin icini isitiyordu.

"Evet" diye ciliz bir ses cikti kizin agizindan, "eminim...". Sesinin cilizligi kararsizligindan cok celimsizligindendi. Yoksa kararini daha onunde durduklari beyaz kapiyi calmadan vermisti.

"Peki, iyi o zaman..." dedi Tanri, "donusun yok ama bundan sonra. Eger ileride anlasmayi bozmak istersen, ben de kendime duseni alirim! Acikcasi senin gibi kucuk bir kiz icin buyuk bir takas bu yaptigimiz!"

Gulumsedi kiz, Tanri'nin teklifini geri cevirmemis olmasindan oturu onur duydu.

"Istersen simdi hemen burda yapabiliriz degisimi, ya da bir kac gun hazirlanip geleyim diyorsan o da olur. Hem biraz daha dusunmus olursun bana sundugun bu teklifi" diye konustu Tanri. Kizin buyuyunce pisman olmasini istemiyordu.

"Hemen simdi yapalim!" dedi kiz aceleyle. Bu sefer sesi kararli cikmisti. Eve gidip daha fazla bu konuyu dusunmek istemiyordu. Zaten son bir haftadir bu konuyu dusunmekten okuldaki derslerine konsantre olamamisti.

"Tamam o zaman.." dedi Tanri. Anlasilan kiz gercekten takasi gerceklestirmek istiyordu. Fazla oyalanmak istemedi, ne de olsa gun icinde ilgilenmesi gereken daha bir cok canli vardi. Olumlulerin listesi sabahtan beri masasinin ustunde duruyordu, yeni dogacak bebeklerin ruhlarini imzalamaliydi, aksam ustu icin planladigi bir kac dogal afeti ayarlamasi gerekiyordu. Doganin dengesinin bozulmamasi icin gerekli ayrintilardi bunlar.

"Simdi rahatla, ve gokyuzundeki yildizlari seyret!" dedi Tanri. Kiz gokyuzunde nereye bakmasi gerektigini bilemedi bir an. Nitekim her yer bembeyazdi. Sonra aksamustleri bahceye oynamaya ciktiginda hep yaptigi gibi basini arkaya atarak, gokyuzunun sonsuz beyazligina bakmaya basladi. Gozleri bu isik cumbusune alistikca, beyazin icinde diger renkleri de gormeye basladi. Yavas yavas sarilari secti beyazin flulastigi yerlerde, sonra buna pembeler de katildi. Bir sure sonra bu isikli renkler birer bulanik yuvarlak renk hazneleri olmus basinin uzerinde donmeye baslamislardi. Baska renkler de katildi bu festivale. Koyu pembe geldi kirmizinin arkasindan. Mavi kirmiziyla karisarak moru katti aralarina. Ahenk icinde dans etmeye basladi butun renkler ve kiz mest olmus bir sekilde renkleri izlemeyi surdurdu. Pembe...Pembe yildizlar donuyordu basinin ustunde, bir kac bulanik erkek silueti gecip gitti gozlerinin onunden. Hepsi ona gulumsuyordu. Sanki kizin icinden cikip pembe yildizlarin arkasinda kayboluyorlardi teker teker.

Olumden uyanircasina, derin bir nefes cekerek uyandi kiz yataginda. Ne zaman uykuya daldigini hatirlamiyordu. Demek ki is tamamlanmis, Tanri icinden aski cikarmisti. Bos hissetti bir an kendisini. Kalbinin hep sicak olan sol kosesinde bir sogukluk vardi.

"Demek ki ask kalbimin sol kosesini isitirmis.." dedi kendi kendine. Pembe duvar kagitlariyla kapli odasinda kendisinden baska kimse yoktu. Sokaktan gecen bir arabanin farlari odayi aydinlatti bir an. Yataginin karsisindaki aynadan yansimasini gordu. Hep pembe olan yanaklari bu gece solgun gorunuyordu. Gecmis ve gelecek asklariyla birlikte yanaklarindaki pembeligin de gittigini dusunerek korktu bir an. Herkes onun pembe yanaklarina iltifat ederdi. Sonra yuzundeki bu solgunlugun nedenini bir kac gecedir gecirdigi uykusuz gecelerin sebep oldugunu dusundu. Pencereye cevirdi basini. Evrenin derinliklerinde bir yildiz kaydi. Bir kac gecedir yogun bakimda olan bir hasta uyanip, yataginin kenarindaki yardim dugmesine basti.Tanri kizin anneannesinin ruhunu bagislamisti.

Thursday, June 10, 2010

June!

Oh my life is changing every day....
Every possible way!

Selam! Bu aralar yogun bir calisma temposunun icine girdim. calis, calis, calis... aklima iyi fikirler geliyor. Bu ay bitmeden hepsinin bir raya oturmus olmasi lazim! Onun disinda bizim hastalikli kadin cok kafami kurcaliyor. Hatta panik atak gecirme evresine geldim dun. Biliyorum sinirlenmemem lazim ama benimkisi sinirlenmekten cok, elimden bir sey gelmemenin verdigi bir uzuntu, endise ve tabii ki surekli negatif seyler duydugum icin hayatimdan cikarmak isteme durtusu. Daha az iletisim halinde olsam bir turlu, olmasam bir turlu. Yapacak bir sey yok, oldugu gibi kabullenmek lazim.
yapacak bir sey yok oldugu gibi kabullenmek lazim.
yapicak bir sey yok oldugu gibi kabullenmek lazim.
ama neden yapicak bir sey yok? neden ona bunu aciklamak icin daha fazla ugrasmiyorz? neden kabul etmiyor, neden baska seylerle ugrasiyor? belki daha ustune gitsek kabul eder? ben boyle bozuk seyler birakmayi sevmiyorum etrafta. her sey tamamlanmis ve iyi olmali, curukler atilmali. simdi bu curuk kadini napicaz? benim de ruh sagligimi bozuyor yani, kalbimin sikistigini hissediyorum.
neyse yapicak bir sey yok oldugu gibi birakicaz iste.

iyi haberlere gelelim. kitabimda ve animasyonda muthis ilerlemeler var. bu hafta 2. draftimi da bitirecegimi umuyorum. sonra da son bir tekrar etme olacak. format edilicek ve basilip yayinevlerine gonderilicek!! cok heycanli, bir yandan da arka kapak ve isim icin anket yapmayi planliyorum ama once butun revizyonlarin bitmesi lazim.
animasyon icin de cok iyi insanlarla konustuk. tepkiler iyi. genelde herkes benim storyboardumu cok zayif oldugunu dusunuyor teknik cizim acisindan. bense hikayemde takildim. "bir taksicinin basina gelebilecek en iyi sey"i bulmak istiyorum!! eger bilen goren duyan varsa lutfen mesaj atsin! bu arada lutfen konumuz direk para olmasin. parayi kapsayan bir sey olabilir ama oyle direk "su kadar param olsun!" dan daha egelenceli ve ilginc bir sey ariyorum!

istanbul guzel onun disinda. islerimi bitirirsem icim rahatliycak! :) biraz ilhamm.. biraz ilhamm...