Tuesday, March 30, 2010

Kuruyorum

Bazi sabahlar odun oldugumu hissediyorum,

Ici bos, yas, yeni kesilmis bir agac govdesi yani.

Uzaniyorum oylece yatagin icinde,

Belim kurumaya baslamis, egri...

Yerlere kadar egilen sogutlere benzetiyorum kendimi.

Disarida yagmur yagiyor,

Usul usul...

Sessiz...

Iceriden oyle duyuluyor yani,

Yoksa disarida kimbilir ne firtinalar kopuyor.

Ben, kurumaya yuz tutmus kutuk,

Camdan disari bakiyorum.

Dallarim mahmur.

Icerisi sicak,

Disarisi soguk ve ruzgarli.

Iceride kesilmis yatiyorum,

Disaridakiler toprakla, havayla, suyla ozdeslesmis,

Sallaniyorlar ruzgarla.

Ben aslinda disarida olmak istiyorum.

Birakayim bu sicak evleri,

Kuruyup baskalarina odun olacagima,

Gercek dunyaya cikip agac olmak istiyorum.

Kokuyle, yapragiyla, cicekleriyle,

gercek bir agac...

Kariyla, kisiyla, bahariyla

Gercek dunyayi tadabilen bir agac.

Ama evlerin sicagina alismisim,

Birakamiyorum odun olmayi.

Ve gunden gune kuruyorum, kuruyorum, kuruyorum...

No comments:

Post a Comment