Friday, July 10, 2009

Karar vermek.




Ne yapmaya gelir insan su dunyaya...

Ne zaman verilir karari? 

Ne zaman verir kararini...


Sekiz yasimdan ON sekiz yasima kadar yapmak istedigim seyi bilerek yasadim. Yada daha dogru soylemek gerekirse ne yapmak istedigimi bildigimi dusunerek korkusuzca yasadim. Sonucta kararlar sekiz yasindaki ben tarafimdan verilmisti, hersey plana gore uygulaniyordu, hayat keyifliydi. 


Sonra bir gun, yine diger gunler gibi gunesli ama serin bir gun icime bir suphe dustu. Tam da gunesli gunde etraf piril pirilken bulutlarin bir tanesinden kopup gelmis cam gibi keskin bir kartanesi  gibi kondu kirpiklerimin ucuna, takili kaldi orda. Kirpistirdim gozlerimi, net gordugumu sandigim gelecegimin hafif bulaniklasmaya basladigini hissettim sanki. O arada agzima attigim ve tadindan zevk alarak yutmaya calistigim son cilekli cheesecake parcasi da bogazima takildi. Oksurdum, oksurdum, oksurdum. Insanlar donup bakmaya basladi bana. Cheesecake bogaz duvarima yapismisti, hava sicak ama rugarliydi ve kirpiklerime yapismis kar tanesi dusmek bilmiyordu. Sonra baktim insanlar usumeye baslamis etrafima. Ellerimi uzattim yardim beklercesine...Baktim suratlarina, "Hadi" dedim, "Ne duruyorsunuz!!? Yardim etsenize...dokunsaniza...yol gostersenize!". 


Insanlar etrafimda durup beni izlemeye devam ettiler. Bazilarinin "Birileri sirtina vursa su kizin" dedigini duyar gibi oldum, digerleri "Su ic, su ic" dediler. Kimse dokunmak istemedi, yada kimsenin dokunmasina izin vermedim. Sonra kararimi verdim, son bir oksuruste cikardim cheesecake parcasini bogazimdam. Gozlerim oksurmekten goz yaslariyla dolmustu, ellerimle savurdum goz yaslarimi. Etraf bulaniklasmisti. Hala bana etraftaki masalardan bakan birkac cift goz vardi. Sonra tanidik birkac yuz sectim aralarindan, annemle babami gordum gibi oldum. Hatirladim, bana bagiran birkac kisiden birkaci onlardi. Gelip yanima oturdular, ellerinde kendi pastalari ve kahveleri. Gozlerim hala bulanik goruyordu, gozume kacmis kar tanesi etrafi bulaniklastirmisti. Ovusturdum sonra gozlerimi, kafami kaldirip gunesi gormeye calistim yeniden. Hava kapanmisti. "Nasil yani?" dedim, "Bu kadar cabuk mu gelir belirsizlik!" Babam yuzumden neler hissettigimi anlamis gibi "Hava sabahtan beri kapali!" dedi, "Ne yapmak istersin gunun geri kalaninda?" 

Keyfim kacmisti, suratimi astim, "Hic!" dedim. "Ben eve gideyim, siz gezmeye devam edin" 


"Evinden ciktin artik Nurbanu!" dedi, "Nereye gidiyorsun?" 

"Bilmiyorum Baba" dedim. "Bilmiyorum..." Gunesim bulutlarin arasina saklanmisti. Acaba ne zaman cikardi ki?